5.18.2015

0

Blog Turu- Uykusuz/ Ayça Güçlüten



 Yeni turdan herkese merhaba!

 İkinci gün benim için ayrıldı, sizinle yorumumu ve kitap için binbir çeşit şarkı dinledikten sonra titizlikle hazırladığım playlisti paylaşacağım. Aşağıda Rafflecopter çekilişine katılmayı unutmayın!

 Kitabı dışından başlayarak anlatmak istiyorum. Kapağı çok çok çok mükemmel değil mi sizce de? Aylar önce D&R'da gördüğümde kapağına bayılmıştım ve hemen çevirip arka kapağını okumuştum. Öylesine bir D&R gezmemdi, bu yüzden yanımda yeterli parayla gitmediğim için alamamıştım. Alınacaklar listeme eklemiştim, eh kısmet böyle okumakmış :D

 Kitabın arka kapağını okuduğumda genelin gizem gerilim odaklı olduğunu düşündüm. "Sanırım türlü kabuslar görüyor." diye düşünmüştüm, kitap ile karşılaştığımda kapaktaki beyefendi için.

 Bir kitabı okurken istemsiz olarak konuyu, yazım tarzını ya da kurgudaki gidişatı başka bir kitaba benzetirim. Ama Uykusuz? Hayır, hiçbir kılıf uyduramadım ona. Daha önce okuduğum hiçbir kitaba benzemiyordu. Uyku odaklı kurgular okudum ama burada asıl olay uykunun yokluğu. Bu konu ile ilk kez karşılaştım. Yazım tarzı gerçekten yazara özgü, tamamen farklı bir dilde gibi. Anlatılanlar aktarılırken farklı bir yola başvurulmuştu.

 Levent karakteri, uykusuzumuz. Levent'in uyku bozuklukları, eski hayatı ile başlayan kitap çok farklı bir noktada bitiyor. İtiraf ediyorum, son sayfada olan olayı hala anlayamadım. O kimdi, nasıl ve nereden geldi ve ne alakası var gibi binlerce soru dolandı aklıma. Kitabı rafa kaldırmıştım ama sorularım hala kucağımdaydı sanki. İşte böyle kitaplardan çok hoşlanıyorum, düşündürüyor. "İşte bu da bittiii" diyerek rafa kaldırıp bir başkasına geçemiyorsunuz. Kafanızdaki soru işaretlerine yoğunlaşıyorsunuz. Düşündürmek önemli, kendinizi karmaşanın ortasında bulmak ve zor bir labirenti takip ederek 'uyku'yu bulmak istiyorsanız okumalısınız.

 Normalde kitaplarda cümlelerin altlarını çizmekten pek hoşlanmam ama yavaş yavaş bu alışkanlığı da kazanmaya başladım. Bana kalsa ilk 10 sayfada her yerin altını çizecektim. Dün Batu'nun paylaştığı ön okumayı gördüyseniz bana hak verirsiniz. Kitaptan alıntıları mavi kapaklı alıntı defterime not ettim ve çok sayfamı yedi, söyleyeyim :D

 Sizinle en çok beğendiğim alıntıları paylaşmak istiyorum, söylemezsem içimde kalır vallahi.

Çok çirkindi, haddinden fazla. Öyle kusursuzdu ki hatları gerçekliğin nefis bir katliydi

 Bu alıntı aslında çok şey anlatıyor, bakmasını bilene. Kusursuz olanın çirkin olduğunu söylüyor bize. Çünkü aslolan kusursuzluk değil, kusursuzsa gerçeği katletmiş demekti. Siz siz olun bir cinayet zanlısı olmayın.

"Güzel bir şeyler söyle bana."
Ve şaşırdı, gerçekten şaşırdı. Dahası coşkuyla doldu yüreği. Kadın anladı bu halini.
"Artık bir şeyler söyle."

 Bu alıntı beni o kadar etkiledi ki... Bunu İnstagram hesabımda da paylaşmıştım. Bazen birine "Artık konuş." demek istiyorsunuz, "Artık söyle." Keşke söyleseler.

Kadın ise hiç endişeli görünmemişti.
“Korkma. Kötü bir şey olmayacak. İyi şeyler olacak sana. Sigaran var, değil mi?”
Onlar şehri, şehir onları bir duman içinde unuttu.

 Biz de kendimizi bir müzik listesinin içinde unutalım, ne dersiniz?

1) Xu Xu Fang - Noir State Beach


2) Lykke Li - Sleeping Alone


3) Tj and Cait - Home 


4) Tj and Cait - Rise And Fail


5) Olaful Arnalds - This Place is a Shelter


6) Hozier- Arnonist's Lullaby


7) Maximo Park - Brain Cells


8) Woodkid - The Other Side



9) Bat For Lashes - Sleep Alone


10) Fever Ray - If I Had a Heart


11) Lorde - Ribs


12) Zella Day- East Of Eden



13) Broods- Sleep Baby Sleep



Bulut rahatlığında yataklarınızda hiç uykusuz kalmamanız dileğiyle, sonraki yazımda görüşürüz!

Kitaba puanım: A-

0 yorum:

Yorum Gönder