1.09.2015

1

Leyleklerin Uçuşu - Jean Christophe Grange

Tür: Gerilim/ Macera
Sayfa Sayısı:355
Yazar: Jean Christophe Grance
Yayınevi: Doğan Kitap

"Gözleri kanlı ve boş çukurlardan farksızdı şimdi. Leyleklerin bebek getirip getirmediklerini bilemem, ama ölülerle ilgilenmeyi iyi bildiklerine kuşku yok."

  Selam :D Yazılı telaşı ile biraz geç bitirdiğim kitabımla buradayım.
İlk yorumum bir Grance kitabı olacağından dolayı heyecanlıyım aslında.
Uzun zamandır kitaplığımda olan bir kitaptı. Arka raflarda unutulmaya bırakılmış gibiydi. Üzerinde gördüğünüz üzere 22.Basım yazıyor, bu da Haziran 2006 tarihine denk geliyor. Sayfaları çoktan sararmaya başlamış, (En sevdiğim şeylerden birisidir) buna rağmen kapağı oldukça sağlam duruyor. Kitabı elime alır almaz arka kapağını okurum ve bu kitapta arka kapakta en çok ilgimi çeken şey fiyat ibaresinde 16 YTL yazmasıydı. Ne kadar eski olduğunu tahmin edebilmişsinizdir :D

  Öncelikle mükemmeliyetçiliği ile tanınan başak burcuna mensup insanlardan biri olarak, çok zor beğenen bir yapım var elbette. O yüzden Leyleklerin Uçuşu için diyorum ki: Mükemmel! Dehşet bir şey bu! 

  Daha ilk sayfalardan itibaren oldukça orjinal bir konusu olduğunu zaten belli ediyordu. Genellikle kitaplarda ilk kısımlar her zaman anlaşılmaz ve çözümlenemez olur; Grance de sizi bir anda hikayenin ortasına atıyor aslında.

  Max Böhm isimli İsviçreli bir kuşbilimcimiz var. Bu adam leyleklerle tamamen kafayı bozmuş durumda, her yıl belli zamanlarda göç eden leylekleri takip etmek adeta hayatının tek amacı. Mesleğinin hiçbir getirisi olmadığı halde oldukça büyük bir servete sahip ve yıllar önce göç yolunda kaybolan leylekleri bulduğundan dolayı halkın sevgilisi konumunda.

  Avrupa'yı gezip Afrika'ya dönen leyleklerin bu yıl geri dönmemesi üzerine Max Böhm meraklanır ve Louis'i (kendisi anlatıcımız) kayıp leylekleri bulması için görevlendirir. Louis bir anda kendini müthiş bir kan gölünün içinde bulur.

  Leyleklerin göç noktaları üzerinde parçalanmış cesetler, her an her adımını izleyen katiller ve leyleklerin koruyucuları. Leyleklerle birlikte bu uzun maratona katılan Louis, bir Bulgaristan'daki Çingene mahallesine, bir İsrail'in Filistin baskısı altındaki savaş bölgesine, bir Orta Afrika Cumhuriyeti'nde balta girmemiş ormanlarında sürüklenip duruyor.

  Louis ile birlikte dünyayı gezdim ve onun yaşadıklarına hayret ettim. Yapbozun her zaman eksik kalan parçaları beni delirtecek gibi oldu, bağlantılı olduğu her açıdan tartışılmaz olan ama bir yandan da asıl "bağlantı"nın ne olduğu bir türlü bulunamayan bir dizi olay.

  Eğer cinayet romanı okumaya alışkın değilseniz mezar kazma, parçalanmış ceset betimlemeleri gibi birçok kısımda hafif mide bulantıları yaşayabilirsiniz. Onun dışında dil oldukça akıcı, gereksiz betimlemelere yer verilmeyen ve her şeyi kıvamında bırakan mükemmel bir anlatım.

  Ve tabi ki kafanıza baltayla vurulmuş etkisi yaratacak mükemmel bir kurgu. Eğer bu kitabım bir bulut olsa kesinlikle etrafı beyaz ve siyah leyleklerle sarılmış kan yağdıran bir bulut olurdu! Hiç düşünmeden alın, hemen alın, gidin şimdi sipariş edin!!


Kitaba puanım:  A+

Kitap ile iyi gidecek bir şarkı önereyim ^^ 

1 yorum:

  1. Mimlendin! http://athenaninguncesi.blogspot.com.tr/2015/01/simdi-mevsimi-mimlendim-14.html

    YanıtlaSil